MARKA SAHİBİNİN HAKLARI

Markanızı tescil ettiniz, belgenizi aldınız. Bundan sonra ne yapacaksınız ? Marka  tescilinin en önemli amacı , markanızın başkaları tarafından taklit edilmemesi için koruma altına almaktadır.

Marka tescil belgenizi aldıktan sonra yapacağınız işleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

  1. Markanızın ,benzerlerinin tescil edilmemesi için Resmi Marka Bültenleri’ ni takip etmek, benzer markalar yayınlanınca tescil edilmemesi için itiraz etmek. Marka bültenlerinde yayınlanan markalar itiraz hakkınızı kullanmadığınız taktirde markalar tescil edilir, tescilden sonra ise benzer markaları ancak mahkeme yoluyla marka hükümsüzlük davası açarak iptal ettirebilirsiniz.

 

  1. Markalarınızın yenileme süresini takip etmek. Markalar 10 yılda bir yenilenmek kaydıyla korumamaları devam eder. Hak kaybına uğramamak için marka başvuru tarihinden itibaren 10 yıllık süreler halinde MARKALARINIZI MUTLAKA Markalarınızın yenilemesi yapılmadığı takdirde bir başkası markanızın tescili için başvurabilir.

 

  1. Markalarınızın aynısını veya benzerlerini piyasada gördüğünüzde hukuki haklarınızı kullanarak taklitçilerle mücadele etmelisiniz. Belli bir süre taklide göz yumulduğunda taklitler giderek çoğalacak ve taklitçilerle mücadele daha da zorlaşacak ve maliyetleriniz de artacaktır. Hatta taklitlere belirli sürelerle SESSİZ KALMA HAK KAYIPLARINA YOL AÇABİLMEKTEDİR.

 

  1. Markanızın tescilli olduğunu ürünlerinizin ambalajları üzerine, katalog ve broşürlerinize ve web sitenize marka tescil belgelerinizin resmini ve tescil numaralarını yazınız ve taklit edilmesi halinde hukuki işlemlerde bulunacağınızı belirtmenizde caydırıcı olabilir.

 

  1. Markanızı tescil ettirmiş olduğunuz EMTİA veya HİZMETLERİN TÜMÜNDE 5 yıl içinde kullanmanız gerekmektedir. Markanızı tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde kullanmadığınız veya kullanıma 5 yıl ara verdiğiniz emtia veya hizmetler için , üçüncü kişiler tarafından MARKANIN KULLANILMAMASI NEDENİYLE aleyhinizde marka iptal davası açılabilmektedir. Bu tür davalarla karşılaşmamak için markanızı kullandığınızı ispatlamak durumunda kalabilirsiniz. Markanızı kullandığınızı ise markanızı fatura, broşür, katalog ,irsaliye, web sitesi, fuarlar gibi markanızı belirgin bir şekilde yazarak ispatlayabilirsiniz.

 

 

MARKA TESCİLİNDEN DOĞAN HAKLARIN KAPSAMI NEDİR ?

Marka tescilinden doğan hakların kapsamı 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK 9.maddesinde açıklanmıştır. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir.

 

Marka sahibi, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep edebilir:

 

  1. a) Markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve/veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması. (Yani markanızın BİREBİR AYNISININ taklit edilmesi.)

 

  1. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. (Yani Markanızın BİREBİR AYNISI DEĞİL DE , BENZER ŞEKİLDE TAKLİT EDİLMESİ)

 

  1. c) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal ve/veya hizmetlerle benzer olmayan, ancak Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edecek veya tescilli markanın itibarına zarar verecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin kullanılması.

 

Aşağıda belirtilen durumlar, birinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:

a)İşaretin mal veya ambalajı üzerine konulması. (Örneğin; Markanızın bir başkası tarafından ürünlerinin üzerinde etiket olarak veya ambalajlarının üzerine yazılması, kolilerin üzerine yazılması, ya da ürünlerin üzerine doğrudan basılması, bir bisküvinin üzerine doğrudan markanın yazılması gibi)

b)İşareti taşıyan malın piyasaya sürülmesi veya bu amaçla stoklanması, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi veya o işaret altında hizmetlerin sunulması veya sağlanması (ürünlerin fuarlarda sergilenmesi, satmak için teklif verilmesi, mail veya faks yoluyla olabilir)

c)İşareti taşıyan malın gümrük bölgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması. (malın yurt dışından ithal edilmesi veya yurt dışına ihraç edilmesi)

d)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. (markanın broşür, katalog, kartvizit, fatura, irsaliye ,tabelalarda kullanılması, e-bültenlerde kullanılması, ürün kodu olarak kullanılması veya radyo, TV reklamlarında kullanılması marka hakkına tecavüz sayılır.)

e)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması.(Örneğin; tescilli markanın bir başkası tarafından .com,.net , .org gibi internet alan adı olarak tescil edilerek kullanılması ANCAK TESCİLLİ MARKANIN SEKTÖRÜYLE aynı sektörde kullanılmalıdır., Google adwords reklamlarında anahtar kelime olarak kullanılması, meta tag olarak kullanılması marka hakkına tecavüz sayılmaktadır.)

 

 

MARKA SAHİBİ NE ZAMAN DAVA AÇABİLİR ?

 

556 Sayılı KHK 9.maddesi gereğince ;

 

  • Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Asıl koruma MARKA TESCİL BELGESİ çıktıktan sonra başlar. İstisnaen; Marka tescil başvurusunun bültende yayınlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmesi halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açabilir. Ancak Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayınlanmasından önce karar veremez.
  • Burada bizim tavsiyemiz gereksiz itirazların önüne geçmek için marka sahiplerinin marka tescil kararı verilmeden , yani marka yayında iken taklitçilerle mücadeleye girişmemesidir. Marka tescil kararı verilmeden veya belge alınmadan yapılan hukuksal işlemlerde taklitçiler marka yayında iken gereksiz itirazlarda bulunarak markanın tescilinin gecikmesine neden olabilmektedirler.

 

MARKA HAKKINA TECAVÜZ DURUMLARI

Hangi fiillerin  marka hakkını ihlal ettiği 556 Sayılı KHK 61.maddesinde şu şekilde açıklanmıştır.

Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller

Madde 61 – (Değişik: 5833 – 21.01.2009 / m. 2) Aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:

  1. a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 9 uncu maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. (Yukarıda Marka hakkının kapsamında açıklanan hususlar)
  2. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
  3. c) Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak. (Yani sadece üretmek değil, herhangi bir taklit markalı ürünü satmak da suç sayılmaktadır.)
  4. d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu akları üçüncü kişilere devretmek.”

 

MARKA TAKLİTÇİLERİNE HANGİ CEZALAR VERİLİYOR ?

 

Madde 61/A – (Değişik: 5833 – 21.01.2009 / m. 3) Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (Yani yaklaşık 2 MİLYON TÜRK LİRASI CEZA VERİBİLMEKTEDİR. Burada yakalanan taklit ürünler ve taklit fiilinin kapsamı dikkate alınmaktadır.)

 

Marka koruması olan eşya veya ambalajı üzerine konulmuş marka koruması olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıran kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

 

Yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde satmak, devretmek, kiralamak veya rehnetmek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

 

Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır.

 

Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.

 

Üzerinde başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması halinde hakkında cezaya hükmolunmaz.”  (Taklit ürünleri üretmeyip de sadece satışını yapan kişiler taklit ürünleri nereden aldığını bildirmesi halinde ; asıl taklitçiler yakalanıp taklit ürünlere el konulabilirse satışçılar cezadan kurtulabilmektedir.)

 

MARKA SAHİBİ HANGİ DAVALARI AÇABİLİR? HANGİ TALEPLERDE BULUNABİLİR ?

 

Marka sahibinin hangi davaları açabileceği ve hangi taleplerde bulunabileceği 556 Sayılı KHK 62.maddesinde açıklanmıştır. Tescilli markalar yukarıda yazılan herhangi bir şekilde taklit edilirse, ithal edilirse, fuarda sergilenirse , web sitesinde yayınlanırsa  veya herhangi bir şekilde ticari maksatla elde bulundurulursa marka sahibi 556 Sayılı KHK 62.maddesinde belirtilen davaları açarak taklitçilerle mücadele edebilir.

 

Marka sahibinin talepleri

Madde 62 – Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden, aşağıdaki taleplerde bulunabilir:

  1. a) Marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulması,(üretimin durdurulması, satışın engellenmesi, web sitesinden kaldırılması gibi)
  2. b) Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini,
  3. c) Marka hakkına tecavüz dolayısı ile üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el koyulması talebi
  4. d) (c) bendi uyarınca el konulan ürünler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması, (Bu durumda, söz konusu ürünlerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminatı aştığı zaman, marka sahibinin fazlayı karşı tarafa ödemesi gerekir.)
  5. e) Marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle bu maddenin (c) bendine göre el koyulan ürünlerin ve araçların üzerlerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası talebi ,
  6. f) Marka hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya yayın yoluyla duyurulması.

 

 

DELİLLERİN TESPİTİ İÇİN DAVA AÇILABİLİR Mİ?

 

556 Sayılı KHK 75.maddesine göre marka sahibi maddi-manevi tazminat davası açmadan önce delil tespiti davası açabilir.

Delillerin tesbiti

Madde 75 – Marka hakkına tecavüzü ileri sürmeye yetkili olan kişi, bu haklara tecavüz sayılabilecek olayların tesbitini mahkemeden isteyebilir.

 

TAKLİT ÜRÜNLERE GÜMRÜKLERDE EL KOYULABİLİR Mİ?

556 Sayılı KHK 79.maddesine göre taklit ürünlere ithalat veya ihracat sırasında el koyulabilir.

Gümrüklerde el koyma

Madde 79 – “Hak sahibinin yetkilerine tecavüz oluşturması nedeniyle cezayı gerektiren taklit markalı mallara, ithalat veya ihracat sırasında hak sahibinin talebi üzerine, gümrük idareleri tarafından ihtiyati tedbir niteliğinden el konulabilir.

 

Gümrük İdarelerindeki tedbir, el koyma kararının tebliğinden itibaren on gün içinde esas hakkında ihtisas mahkemesinde dava açılmaz veya mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınmazsa idarenin el koyma kararı ortadan kalkar.”

Kanunda da belirtildiği gibi taklit ürünlere Gümrüklerde El koyulursa marka sahibinin 10 gün içinde taklitçiler aleyhinde dava açması gerekmektedir. Aksi durumda el koyma kararı kalkar ve mallar sahibine iade edilir.

 

MARKA  SAHİBİ TAKLİT ÜRÜNLERİ NASIL TOPLATABİLİR ?

 

Tescilli marka sahibi markasının taklit edilmesi durumunda Cumhuriyet Savcılıkları’na şikayette bulunarak taklit ürünlerin toplatılmasını sağlayabilir. Taklit ürünler toplatıldıktan sonra taklitçiler aleyhinde kamu davası açılmakta ve bu davalar Fikri ve Sınai Haklar Ceza mahkemelerinde görülerek, taklitçilere yukarıda belirtilen hapis ve para cezaları verilmektedir.

 

 

Av. Ali ÇAVUŞOĞLU

Marka ve Patent Vekili